Yonca, kurak ve sıcak iklimlerin bitkisidir.
Köklerinin derinlere inmesi nedeniyle kurağa dayanıklıdır ve
yıllık yağışı 350-450 mm olan yerlerde sulanmadan
yetiştirilebilir. Fakat sulanan şartlarda birden fazla biçim ve
daha fazla ot verir. Kar örtüsü olmadan -15, -25 C’ye
dayanabilmektedir. Genç bitkilerin taze sürgünleri dona karşı
dayanıksızdır.

 Yonca en iyi gelişmesini tınlı, kumu çok
olmayan, yeterince kireç ihtiva eden topraklarda gerçekleştirir.
Kökleri derinlere indiği için toprak tabakasının da derin olması
gerekir. Ancak tabanda durgun su olursa köklerinde çürüme 
meydana gelir. Yonca tuzlu ve asitli toprakları sevmez. Verimli
olarak yetiştirilebilmesi için toprak pH’sının (asitliliğinin)
6.5 ‘ten aşağı olmaması gerekir. Asitli topraklarda yonca
yetiştirilecekse ekimden en az 6 ay önce kireç uygulamak
gerekir.

Tohum Yatağının Hazırlanması

Yonca tohumları çok küçük olduğu için ekimin  yapılacağı birkaç cm’lik toprak yüzeyi iyice ufalanmalı, ancak  rutubeti kaçırılmamalıdır. Ağır topraklarda ufalanan toprak  yüzeyinin kaymak bağlayacağı dikkate alınarak yonca ekilecek  tarlaya en fazla 2 ton/da yanmış çiftlik gübresi uygulanmalıdır.  Yonca ekilecek tarla sonbaharda orta derinlikte sürülmelidir.  İlkbaharda yabancı otları öldürmek için diskaro ve kazayağı ile  yüzeysel bir toprak işleme yapılmalı ve peşine ağır bir tapan  veya merdane geçirilmelidir. Eğer çiftlik gübresi ve fosforlu  gübre verilecekse sonbahardaki toprak işleme sırasında  verilmelidir.

Yoncanın Ekimi

Yonca bitkisi fide halindeyken kurağa ve  soğuklara fazla dayanamaz. Bu nedenle Erzurum ve benzeri soğuk  yerlerde ilkbaharda ekilmelidir. Ekimler mümkünse erken (Nisan  ayı sonu veya Mayıs ayı başı) yapılmalı ve ilkbahar yağmurları  yakalanmalıdır.

Yoncanın ekimi yem bitkileri mibzeri ile  sıraya yapılmalıdır. Mibzerle ekimlerde ot  üretimi için, eğer tarla çok iyi hazırlanmış ise 1 kg/da tohum  yeterlidir. Tohum yatağının iyi olmadığı şartlarda atılacak  tohum miktarı artırılmalıdır (1.5-2.0 kg/da). Sulu şartlarda  15-30 cm, kıraçta ise 40 cm sıra aralığı ile ekim yapmak  gerekir. Ekim derinliği ağır topraklarda yüzeysel (1.5-2.0 cm),  hafif topraklarda ise daha derin (2.5-3.5 cm) olmalıdır.

Yonca sulanan  alanlarda buğday, arpa veya yulaf gibi bir tahıl ile karışık  ekilebilir (Resim 4). Bu uygulama hem birinci yılda tarladan  daha fazla ürün alınmasını sağlar, hem de tarlayı yabancı  otların istilasından korur. Yoncanın zarar görmemesi için; çok  kuvvetli büyümeyen, kısa boylu, yatmaya dayanıklı ve erkenci bir  tahıl türü seçilmelidir. Hafif, kumlu topraklarda tahıl ekim  oranının azaltılması ve mümkün olan en erken devrede tesisten  çıkarılması yoncaya vereceği zararı azaltacaktır.

Yabancı Ot Mücadelesi

Yonca çok yıllık bir bitki olduğu için ilk  yıl çok yavaş gelişir ve yabancı otlarla rekabet edemez. Yabancı otlarla mücadelede ilk kural, ekimi yabancı otlardan  temizlemiş bir tohum yatağına yapmaktır. Bunu yanında bir yıl  önceden sık bir hububat veya çapa bitkisi ekmek veya ekim  yılında bir yıllık yabancı otları tohum olgunlaştırmadan biçmek  tavsiye edilebilir.

Yonca tarlalarında görülen en tehlikeli yabancı  ot cin saçı ‘dır . Küsküt gerçek  kökü ve yaprağı olmayan, emici tüylerle üzerinde yaşadığı  yoncadan beslenen sarı iplik şeklinde tam parazit bir bitkidir.  Özellikle tohum üretimi yapılan yoncalıklarda ki zararı oldukça  yüksektir.

Cin saçı ile mücadelede en önemli noktalardan  birisi bulaşma yollarının bilinmesi ve önlenmesidir. Bulaşmasını  önlemek için sertifikalı tohum kullanmak, bulaşık tarlalarda  kullanılmış alet ve ekipmanları temizlemek, bulaşık tarlalardan  gelen sulama suyunu kullanmamak ve ahır gübresini iyice  olgunlaştıktan sonra tarlaya atmak gerekir.

Cin saçı, yonca tarlasına bulaşmış ise kültürel  mücadele yöntemleri uygulanmalıdır. Küçük alanlara yayılmış ve  tohum olgunlaştırmamış cin saçı için sık sık dipten biçmek,  sökmek, yakmak ve koyun otlatmak gibi yöntemler kullanılabilir.  Eğer cin saçı yonca tarlasında geniş alanlara yayılmış ve tohum  bağlamış ise tarla sürülmeli birkaç yıl cin saçının musallat  olacağı bitkiler ekilmemelidir.

Yonca tarlalarındaki yabancı otlar için son çare  olarak yabancı ot ilacı kullanılabilir. 2,4-DB, Dalapon (Dawpon),  Simazin (Gesatop), Diquat, Chloropham ve DCPA bu amaçla  kullanılan kimyasal herbisitlerdir.

Yoncada Görülen Hastalık Yoncada Görülen Hastalık  ve Zararlılar

Yonca daha çok nemli veya sulanabilen  yerlerde yetiştirildiği için hastalıklar sık sık problem  çıkarır. Antraknoz, mildyö, külleme, rastık, leke hastalıkları,  kök çürüklüğü ve solgunluk yoncada en fazla görülen  hastalıklardır. Yonca hastalıkları ile mücadelede dayanıklı  çeşit kullanmak ve biçim zamanını iyi ayarlamak en iyi  tedbirlerdir.

Yoncada zarar yapan en önemli böcek yonca hortumlu  böcektir. Ülkemizde yonca  tarımının yapıldığı her yerde görülür. Böceğin asıl zararı  ilkbaharda kurtçuk dönemindeyken gerçekleşir. Baş kısmı siyah,  sırtında beyaz bir çizgi bulunan kurtçuklar bitkinin büyüme  noktalarını, yapak ve çiçeklerini yerler. Yoncaya sonbaharda  yeterli fosforlu gübre uygulayarak kıştan zarar görmesini  engellemek, kışa kuvvetli girmesini sağlamak ve kışa girerken  yapılan son biçimi 10 cm yüksekten yapmak, ilkbaharda kurtçuklar  faaliyete geçmeden önce yoncalığı biçmek mücadelede etkili  yöntemlerdir.

Yonca kurağa dayanıklı olmasına rağmen  sulandığı zaman verimi büyük oranda artar. Bitkilerde su  ihtiyacı pratik olarak yaprakların koyu mavimsi-yeşil renk  almasıyla belli olur. Bu yapraklar hafifçe pörsür ve alttakiler   sararmaya başlar. Yonca tesisleri salma veya yağmurlama  sistemleri ile sulanabilir. Ancak salma sulamada arazinin iyi  tesviye edilmesi gerekir. Yağmurlama sulama ise geniş  arazilerde, tesviye yapılmadan; başarı ile kullanılabilen ve  bitkiler fide halindeyken tercih edilen bir sulama şeklidir.  Fide devresinde yağmurlama sistemimiz yoksa, salma sulamada taze  fideler yatabilir ve toprak altında kalabilir. Bu nedenle bu  dönemdeki salma sulama yavaş yavaş yapılmalıdır.

Erzurum’da yonca her biçimde; biçimden birkaç gün önce bir defa, biçimden iki hafta sonra başlamak üzere  onar gün arayla en az iki defa sulanmalıdır. Temmuz – Ağustos  aylarında ise haftada bir sulama yapılmalıdır.

Yonca ekilecek tarlalarda toprak analizleri  yapılarak ekim öncesi eksik elementlerin gübre olarak verilmesi  gerekir. Toprak hazırlığı döneminde hayvan gübresi kullanılmışsa  ilk yıl azotlu gübre uygulamaya gerek yoktur. Sadece 20-25 kg/da  TSP uygulanmalıdır. Hayvan gübresi uygulanmamışsa 25 kg/da DAP  gübresi yeterli olmaktadır. Daha sonraki yıllarda ise azotlu  gübrelemeye ihtiyaç yoktur. Sadece 20-25 kg/da TSP gübresi  sonbaharda uygulanmalıdır.

Bölgemizde yapılan yanlış uygulamalardan birisi  de yoncaya ikinci yıldan itibaren azotlu gübre (amonyum sülfat,  üre veya çiftlik gübresi) verilmesidir. Çiftlik gübresi ekimden  önce tohum yatağı hazırlanırken verilirse faydalı olur. Daha  sonra verilen çiftlik gübresi yoncanın zayıflamasına, ömrünün  kısalmasına ve yoncalığı yabancı otların bastırmasına sebep  olur.

Yoncadan uzun yıllar yüksek ve kaliteli ot  verimi alabilmek için yoncanın uygun dönemde biçilmesi gerekir.  Bitkilerde gelişme ilerledikçe ot verimi artar, fakat otun  besleme değeri azalır. Bu nedenle yoncada en uygun ot biçim  zamanı ilk biçimde tomurcuklanma ve diğer biçimlerde ise  çiçeklenme başlangıcıdır . Bitkilerde çiçekler açılmaya  başladığı zaman ot hasadını yapmak gerekir. Böylece yoncanın  seyrelmesine izin vermeden yüksek kalitede bol ürün elde edilir.  Genelde üreticiler daha fazla ot alabilmek için yoncayı tam  çiçeklenme döneminde biçerler . Fakat bu gecikme yonca  otunun besleme değerini düşürür.

Yoncada ot hasadının en az 5 cm anız yüksekliği  bırakılarak yapılması daha sonraki büyümelerin hızlı olması için  faydalıdır. Sonbaharda yapılan son biçimin ise biraz daha  yüksekten yapılması gerekir. Yüksek anız kış aylarında kar  örtüsünün daha kolay tutulmasını kolaylaştırarak toprak  yüzeyindeki ani sıcaklık değişimlerini engelleyecektir. Erzurum  şartlarında yonca, kışa girerken Eylül sonunda (öldürücü  donlardan hemen önce) 10 cm anız yüksekliği bırakılarak  biçilmelidir. Kurutulan yonca otları demet veya balya yapılarak  en azından yarı kapalı depolarda muhafaza edilmelidir.

Tohum Üretimi

Yoncada tohum üretimi, geniş sıra aralıkları  ile seyrek ekilen tarlalarda yapılır. Tohum üretimi için iyi  hazırlanmış bir tarlaya 75-100 cm genişlikteki sıralara 0.5  kg/da tohum ekilmelidirOt için ekilmiş tesislerin tohuma  bırakılmasıyla da tohum üretmek mümkündür. Ancak bu tarlalarda  bitkilerin seyrek olduğu ve yabancı otların bulunmadığı  yerlerden tohum almak daha doğru olur.

Tohum üretimi yapılan yonca tesislerinde  genellikle yüzeysel sulama tavsiye edilir. Yonca çiçekleri arı  ve böcekler yardımı ile tozlaşırlar . Tozlayıcı  böceklerin kaçırılmaması için çiçeklenme döneminde sulamaya ara  verilmeli, bu dönemde kesinlikle yağmurlama sulama  yapılmamalıdır. Erzurum şartlarında bir mevsimde 7-8 defa su  verilmelidir. Tohum üretiminde gübreleme ot üretiminde olduğu  gibidir. Helezon şeklindeki meyvelerin 2/3 veya 3/4’ü  kahverengimsi-esmer sarı renk aldığı zaman tohum hasadı yapılır  . En uygun hasat şekli makine ile hasattır. Ancak uygun makinelerin bulunmadığı durumlarda bitkiler  biçilip harmanlanarak da tohum çıkarılabilir. Sulu şartlarda yoncanın girdiği en uygun ekim nöbeti  sistemi (Yonca+Arpa)-Y-Y-Y-Y-Y-Y-Y-Buğday-Patates şeklindedir.  Patates yerine bölge şartlarına göre pamuk, ayçiçeği veya pancar  gibi ürünler de yer alabilir.

Bu teknik notun hazırlanması UNDP-Atatürk Üniversitesi  Doğu Anadolu Kalkınma Programı tarafından desteklenmiştir.